Üniversite Üniversite Dedikleri

Önce özür dileyerek başlamak istiyorum. Biliyorsunuz yıllar sonra tekrar okumaya karar verip 2. Üniversite başvurusu yapmıştım ve günümüz öğrencilerine vermiş veriştirmiştim. Özür dilerim suç onların değilmiş.

Anlatayım…

Tarih okuyorum, üstelik uzaktan okuyorum, yani hocalarımla yüz yüze bir iletişimim yok. E haliyle ders dinleyip not tutma şansım da yok. Bu durumda zaten uzaktan öğrenim ya da açık öğretim fakültelerinin ana çalışma sistemi olan çevirim içi eğitim dokümanları ya da basılı kitap kullanmak zorundayım. Yani ders dinleyip kendime ait notu tutma şansını baştan yitiriyorum. Benimle Diş Hekimliği Fakültesi’nde okuyanlar iyi bilirler. Not tutmak benim için hayati mesele. Başkasının notundan ders çalışamam, hatta ders dinlerken taslak olarak yazar evde temize çekerim. Yaşasaydı fakülte yanındaki fotokopicide hala Aslı Histoloji notlarını bulabilirdiniz.

Sözün özü kendime ait notum yok bu fakültede. Bu durumda hocaların oluşturduğu ders notlarına güvenmek, onları okuyarak tabi yine kendime ait notları çıkartmak zorundayım. Bir dönem boyunca da bunu yaptım. Hocalarımın da benim kadar özenli olduğunu zannederek bunu yaptım. Oysa kimse uzaktan eğitimi umursamıyormuş. Bu yaklaşıma daha başka hafif bir tanımlama bulamadım, ancak umursamamak olabilir, yoksa şu da denebilir; göz göre göre öğrenciyi sabote etmek, ya da kopyala yapıştır internet yazıcısı olmak…

Aslında her şey Türk Tarihine Giriş dersinde Hazarlar’ın Müslümanlar ile ilk karşılaşmasının anlatıldığı bölümle başladı. Cümle aynen şöyle:

“Müslümanlar ile Hazarlar arasında ilk ciddi çarpışma 562-563 yıllarında olmuştur”

Lan Hz. Muhammed kaç yılında doğdu? 571. Hz. Muhammed doğmadan önce Müslümanlar mı vardı? Yooo? E o zaman bu Hazarlar kiminle çarpıştı? İşte orası muamma.

Sevgili üniversitenin bir çözüm merkezi var. Sorunları bildirmek için. Ders notlarındaki yanlışları da oraya bildiriyoruz. Zaten bu olaydan sonra herhalde 20-25 tane bekleyen hatalı not bildirimim oldu ya neyse bu ilkiydi. Bildirimden 3 gün sonra dersin hocası tarafından yazıldığı belli olan cevap geldi.

“Orada aslında belirtilmek istenen çarpışma değil ilk temasdır”

?

Ha temas ha çarpışma sen orada Müslüman diyor musun? Diyorsun? 562 yılında ortada Müslüman var mı? Yok? Eeeee? Ne teması bu?

Dersimizin sevgili hocası yanlış yazmışız tarihi düzeltiyoruz demiyor da böyle bir cevap yolluyor. Üstelik bu konu ile ilgili tarih sorusu sınavda çıkıyor.

Anadolu ve Mezopotamya Tarihi dersinin içerisinde geçen bir konu ile ilgili hiç bilgi verilmediği için internetten araştırma yapıyorum. Sadece Pamukkale Üniversitesi’nde yazılmış olan bir tez konusu içerisinde buluyorum cevabı. Yine de çözüme yazarak hocamıza bu konuyu araştırıp bir kaynak bulamadığımı bana bu ders notunu yazarken kullandığı kaynakları bildirmesini istiyorum. Böylece yazılan ders notlarının herhangi bir kaynağa referans vermediğini de burada belirtmiş olayım. Bana 3 gün sonra hocamız hangi kaynağı referans olarak yolluyor dersiniz? Benim de ulaşmış olduğum tezi.

Şimdi demem odur ki, ey sevgili üniversite ben uzaktan eğitim falan yapıyorum deme. Zannediyor musun ki bu fakültelerde sadece bizler gibi yıllar sonra içlerinde kalan okuma aşkını tatmin etmeye çalışanlar okuyor? Bu fakültelerde lisans tamamlayanlar, kamuda maaş artışı için 2. Bölüm bitirmeye çalışanlar da var. Sen onların bu kadar işinin arasında, bir dünya da harç ödeyip okumaya çalıştıkları bu bölümlerde kaliteli bir eğitim almalarını umarsızca, rezilce, adice engelliyorsun.

Belki de şu anda mahalle üniversitelerinin hepsinde durum bu. Öğretim görevlisi ünvanını almış ama vasfını kazanamamış insanlar genç beyinleri eğitiyor belki. Bilmiyorum, umarım öyle değildir ama bildiğim tek şey var, zamanımı bu berbat üniversitenin, berbat fakültesinde harcamaya devam etmeyeceğim. Yıllardır açık öğretim eğitimi veren diğer üniversitede baştan başlayacağım, daha nitelikli olduğunu umarak..

04 Ocak 2018

Bir cevap yazın